G İşareti Nedir? Yusuf KAYA ile Röportaj
Yusuf Bey, öncelikle sizi kısaca tanıyabilir miyiz?
1981 İstanbul doğumluyum. Sakarya Üniversitesi Endüstri Mühendisliği bölümünden mezun olduktan sonra Maltepe Üniversitesi’nde işletme alanında yüksek lisans yaptım. 2003 yılından bu yana Kayalar Grup’ta çeşitli görevler üstlendim. Şu an da fabrika müdürü olarak görev yapmaktayım. Bunun yanı sıra, TSE’de teknik komitelerde görev almakta ve ARMATÜR Derneği’nin teknik çalışmalarına da ilk kuruluşundan itibaren destek vermekteyim. Halihazırda ARMATÜR Sertifika ve Standardlar Komitesi’nin (ASES) başkanlığı ve Eğitim Komitesi’nin de başkan yardımcılığı görevlerini yürütüyor, ayrıca derneğimizi Su Şurası da dahil olmak üzere çeşitli kamu kurumları, sivil toplum kuruluşları ve benzeri platformlar nezdinde yapılan çalışmalarda temsil ediyorum.
Sektör açısından önemli bir işaret olan, G işaretlemesi hakkında bize biraz bilgi verebilir misiniz?
G işareti, Avrupa Birliği (AB) teknik mevzuatı çerçevesinde ürünlerin “güvenli ürün” olarak kullanıcılara ulaştırılmasını amaçlayan uygulamalara paralel olarak ortaya çıkan bir işaretlemedir.
AB teknik mevzuatı gereği hazırlanan Yapı Malzemeleri Yönetmeliği ülkemizde 2002 yılında çıkmış ve 2007 yılında uygulamaya geçirilmiş bir mevzuattır. Bu düzenlemeye göre devlet, piyasada satılan “yapı malzemesi” olarak belirlenmiş tüm ürünlerin güvenli bir ürün olarak piyasada olması için gereken önlemleri alacaktır. Üretici ve satıcılar da bu doğrultuda ürün üretmek ve sunmak mecburiyetindedir.
Yönetmelik, piyasaya güvenli ürün sunumu konusunda iki farklı tanım getirmektedir. Buna göre AB’de ortaya çıkan ve bizim EN standardı olarak gördüğümüz bir ürün standardı eğer harmonize olmuşsa, bir başka deyişle tüm üyeler tarafından kendi ülke şartlarına uyumlaştırıldığına dair onay görmüşse; ya da AB Teknik Komitesi’nden onay almış ise “düzenlenmiş alanda” kabul edilir ve bu düzenlenmiş alanda kalan ürünler için Yapı Malzemeleri Yönetmeliği şartları doğrultusunda CE işaretlemesi söz konusu olur.
Ancak, eğer bir ürün ve onu tarif eden standard burada bahsettiğimiz gibi bir EN standardı değil ise ya da EN standardı olsa bile henüz harmonize olamamış ise; o zaman “düzenlenmemiş alanda” kaldığı kabul edilir.
İşte ülkemizde de bu düzenlenmemiş alanda kalan yapı malzemelerinin güvenli ürün olarak piyasaya sunulması ile ilgili şartları belirlemek üzere “G Tebliği “olarak anılan ve ilk defa 2006 yılında kabul edilen, bugünkü adı ile de “Yapı Malzemelerinin Tabi Olacağı Kriterler Hakkında Yönetmelik” adı ile 2009 yılında yayınlanıp 2010 yılı itibari ile kullanıma girmiş olan bir düzenleme bulunmaktadır.
G Yönetmeliği olarak da bilinen bu mevzuat kapsamında, belirtilen şartları karşılayan ürünlerin üzerine “G” işaretlemesi yapılmakta ve bu şekilde piyasaya güvenli ürün olarak arzı gerçekleşmektedir.
Peki, G işaretini CE işaretinden ayıran nedir?
CE işareti de G işareti de piyasaya “güvenli ürün” sunulması ile ilgili şartları düzenlemektedir. Bu anlamda aynı amaçla ortaya çıkan yönetmelikler ve işaretlemelerdir.
Ancak aralarında bazı farklar bulunmaktadır. Bunlar temel olarak:
- CE işaretlemesi ile ilgili tüm hükümler, kurallar ve yönetmelikler bizim de içinde yer aldığımız ilgili Avrupa Birliği Teknik Komitesi tarafından yapılır. Bir diğer deyişle, biz ülke olarak kendimize göre herhangi bir hüküm ya da kural getiremeyiz. Ancak, alınan ortak kararları uygulamakla yükümlüyüz. G işaretlemesi ise bizim yerel bir uygulamamız olduğu için uygulama kuralları ve hükümleri temel anlamda CE ile benzer olsa dahi bizim kontrolümüzdedir.
- Bir ürüne CE işaretlemesi yapılabilmesi için ürünün tabi olduğu standardın harmonize edilmiş bir EN standardı olması ya da Avrupa Teknik Komitesi’nden onay alınmış olması gerekir. G işaretlemesi için ise böyle bir şart yoktur. G işaretlemesi yapılabilmesi için ürünün G Yönetmeliği ekli listesinde yer alan bir standarda tabi olması ya da Ulusal Teknik Onay Komitesi tarafından onaylanmış olması yeterlidir.
- Bir ürünün CE işaretlemesine sahip olması onu yalnızca ülkemizde değil tüm Avrupa Birliği nezdinde güvenli ürün kılar ve dolayısıyla tüm Avrupa ülkelerine giriş hakkı kazandırır. G işaretlemesine sahip bir ürün ise ülkemiz sınırları dahilinde güvenli ürün olarak adlandırılır ve bu işaret tıpkı diğer ülkelerin benzer yerel güvenli ürün işaretlerinin bizim ülkemiz için bağlayıcı olmadığı gibi bizim G işaretli ürünlerimiz de diğer ülkeler nezdinde güvenli ürün sayılmayabilir.
- Bir ürünün CE işaretlemesi eğer bir onaylı kuruluş tarafından incelenip onaylanma şartı getiriyorsa, bu onaylı kuruluşun AB teknik kuralları gereğince yetkilendirilmiş ve böylece tüm Avrupa’da yetkili hale gelmiş bir kuruluş olması gerekmektedir. G işaretlemesi yapılması gereken ürün için böyle bir onaylanmış kuruluş incelemesi ve onayı gerekir ise (tüm ürünler için gerekli değildir, yalnızca bazı ürünler için gereklidir) bu durumda ancak ülkemizin yetkili makamlarınca onaylanmış olan yetkili kuruluşlar bu konuda işlem yapabilecektir.
Armatür sektörü açısından G işaretlemesi neyi ifade etmektedir?
Sektörümüzde üretilen radyatör vanaları, termostatik vanalar, içme suyu küresel vanaları, musluk ve armatürler ile plastik boru ve ek parçaları G işaretlemesi kapsamına alınmış ürünlerdir. Bu durum, yukarıda bahsi geçen ürünlerin TSE belgesi olsun veya olmasın, piyasada satılabilmesi için G işaretlemesi yapılması ve bu doğrultuda gerekliliklerin yerine getirilmesi mecburidir anlamına gelmektedir. Dolayısıyla, sektörümüzce üretilen ve yapılarda kullanılan birçok ürünümüz G işaretlemesi kapsamında yer almaktadır.
TSE belgesi olan bir üreticinin G işaretlemesi yapması gerekir mi?
TSE belgesi olan üreticilerimiz TSE’nin internet sitesinde yer alan bağlantı (https://tse.org.tr/IcerikDetay?ID=2968&ParentID=9340) üzerinden güncel G Yönetmeliği kapsamındaki standardlar listesini takip edebilirler. Ayrıca, TSE belgelendirme birimleri de üreticilerimize bu anlamda bilgi vermekte, süreç hakkında yardımcı olmaktadırlar.
TSE sertifikasına sahip olmak G işaretlemesi ile ilgili gereklilikleri yerine getirmek anlamına gelmiyor. G işaretlemesi üreticilere TSE belgesine ilave bir takım ek işler yüklemektedir. Buna ek olarak, TSE işaretine ek olarak ürün paketine belirlenmiş özel bir formatta G işaretlemesi de yapılması gerekmektedir. Ayrıca belirtmekte yarar var ki, G işaretlemesi kapsamına giren ürünler için üreticinin TSE belgesi olmasa dahi, G işaretlemesi ve onun şartlarını yerine getirmesi zorunludur. G işaretlemesi sadece TSE belgesi sahipleri için olmadığı gibi TSE belgesine sahip olmak G işaretlemesi açısından da tüm gerekliliklerin tamamlanmış olduğu anlamına gelmez.
G işaretlemesi konusunda sektörün yaşadığı sorunlar ve ARMATÜR Derneği olarak bu anlamda yaptığınız çalışmalardan bahseder misiniz?
Çeşitli vesileler ile bir araya geldiğimiz Dernek üyelerimizin yaşamış oldukları sıkıntıları ve taleplerini not ediyor; bunları ilgili makam ve mercilere taşımaya ve birlikte çözüm önerileri geliştirmeye çalışıyoruz. Bu anlamda, G Yönetmeliği’nin uygulanması hususunda görmüş olduğumuz temel sorunlar ve çözüm önerilerimiz şunlardır:
- Denetim noktasındaki kısıtlardan ötürü denetim faaliyetlerinin genelde TSE sertifikası sahibi olan işletmeler üzerinde yoğunlaşmasından dolayı, güvensiz ürün alanında yer alan asıl sertifikasız işletmeler G denetimlerinden kurtulmaktadır. Bu bakımdan, TSE tarafından zaten yılda 1 kez ara denetime tabi tutulan bu işletmeler yerine denetimlerin sertifikasız ürün üreten işletmeler üzerinde yoğunlaştırılması gerektiğini değerlendiriyoruz.
- G işaretlemesi uygunluk değerlendirme sistemlerinde başta musluk ve armatürler olmak üzere birçok ürün sistem 1+ seviyesinde tutulmaktadır. Buna göre, G denetimleri yılda 2 kez ve tüm TSE deneyleri, TSE laboratuvarlarında yapılacak şekilde bir süreç işletilmelidir. Ancak, önerğin armatür ürünlerini dikkate aldığımızda, tüm deneylerin bir ürün için 3 aydan daha fazla bir zaman aldığı ve dolayısıyla da TSE’nin laboratuvar kapasitesinin sadece TSE belgesi olan 77 firma için dahi yeterli olmadığını görüyoruz. Buna benzer deney süreleri çok uzun olan ürünler için sistem 1+ seviyesi değiştirilmeli ya da G işaretlemesinin güvenli ürün arzını amaçladığı dikkate alınarak tüm deneyler yerine CE işaretlemelerinde de olduğu gibi yalnızca güvenliği ilgilendiren deneylerin yapılması sağlanmalıdır.
- G işaretlemesinin önemi ve gerekliliği üreticiler başta olmak üzere satıcıları, taahhüt firmalarını ve müteahhit firmaları da içine alacak şekilde kapsamlı bir tanıtım ve farkındalık çalışması ile gereken tüm tarafların bilgi sahibi olması sağlanmalıdır. ARMATÜR Derneği gibi STK’ların da bu noktada etkin görev ve sorumluluk üstlenmesi sağlanabilir.
- G Yönetmeliği yukarıda sayılan hususlar ve bazı diğer aksaklıkların giderilmesi amacıyla geniş katılımlı bir yeniden değerlendirme çalışmasına tabi olmalıdır. Bu noktada Derneğimiz sektör adına sahip olduğu tüm bilgi ve birikimi ile çalışmalara destek vermekten büyük bir memnuniyet duyacaktır.