Röportaj – Erman Ayvaz
Erman AYVAZ
Armatür Derneği Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı
Kale Musluk San. ve Tic. A.Ş. Genel Müdürü
1. Bizlere kendi firmanız olan, Kale Musluk San. ve Tic. A.Ş. hakkında bilgi verir misiniz?
Kale Musluk, 1969 yılında kurulmuş bir aile şirketi. Başlangıcımız, o zamanlar pirinç sektörünün kalbi olan Perşembe Pazarı. Şu anda tamamen yan sanayi olarak, müşteri isteği doğrultusunda, farklı alaşımlarda pirinç dövme, talaşlı imalat ve alüminyum talaşlı imalat yapan bir firmayız. Genel olarak su, gaz, ısıtma soğutma, elektrik ve beyaz eşya sektörlerine hizmet veriyoruz. Kendimizi belirli ürünler ile sınırlamıyoruz. Her yıl yaklaşık 250 farklı ürünün seri imalatına başlıyoruz. Satışlarımızın yüzde 65-70’ini ihraç ediyoruz ve şu anda ağırlıklı olarak Avrupa Bölgesi’ne çalışıyoruz.
2. Covid-19’un Armatür Sektörü’ne genel etkilerini Dünya ve Avrupa için kısa ve orta vadede nasıl yorumluyorsunuz?
Covid-19, birçok sektörü olduğunu gibi armatür sektörünü de olumsuz etkiledi. Fabrikalar hem gerekli tedbirleri almak açısından hem de talepte meydana gelen düşüş nedeni ile üretimlerini azalttı veya durdurdu. Şirketler minimum stok ve maliyetle bu süreci geçirmeyi tercih etti. Zorunlu ihtiyaçlar dışındaki alımlardan ve yatırımlardan kaçındılar. Sektörümüzde bu süreçte yavaşlama kaçınılmaz oldu.
Covid-19 süresi boyunca bütün ekonomilerde ciddi bir daralma oldu. Bir açıdan baktığımızda güçlü olan ekonomilerin kendi içinde bu süreci daha iyi yönettiği yorumunu yapabiliriz ama onlar da bu daralmaya alışık olmadıkları için daha da olumsuz etkilendiklerini düşünüyorum. Bu bağlamda Avrupa güçlü bir ekonomik yapıya sahip olsa da, bu süreçten daha fazla etkilendiği ve zarar gördüğü görüşündeyim. Bunun için de kısa vadede toparlanmak için daha hızlı adımlar atacağını öngörüyorum. Orta vadede gelişmiş ülkelerin daha çabuk toparlanacağını, Covid-19 öncesi zaten ekonomik sıkıntılar çeken ülkelerin de normale dönme süresinin çok daha uzun olacağını düşünüyorum.
Talep değişimi özellikle ana pazarımız Avrupa için 2020 ve sonrası için nasıl olur?
Bu yıl Mart ayından Haziran başına kadar salgın sebebiyle, Covid-19 ile mücadeleye destek olan pazarlar dışındaki tüm sektörlerde bir daralma oldu, hatta bazıları tamamen durdu. Yalnız bundan sonra devletler toparlanmanın olabilmesi için daralan ve duran pazarlara önceki dönemlerden daha fazla destek olup bir an önce hızlanmalarını sağlayacaktır. Bu nedenle önümüzdeki dönemde işlerin belirli bir süre daha yoğun olacağını düşünüyorum. Hatta pandemi sürecinde herkes mümkün olduğu kadar stoklarını tükettikleri için, ihtiyaçlar daha acil olacaktır.
Üretim faaliyetleri farklı ülkelerde nasıl etkilenecektir?
Covid-19 öncesi genel satın alma mantığı en az en iyi üç tedarikçi ile çalışmaktı. Bu süreçten sonra buna ek olarak; ‘artık bir ülke ile olmaz en az iki ülke olmalı’ ilkesi benimsenecek. Bunun anlamı, özellikle Çin’in yanında tercih edilecek ikinci bir ülkenin Türkiye olabileceği. Bizim bu süreci çok iyi analiz ederek çok iyi değerlendirmemiz gerekiyor. Süreç şu anda devam ediyor. Bizim kendimizi tanıtmamız ve ihtiyaca hemen cevap verebilmemiz kritik öneme sahip. Aksi durumda Türkiye eline gelen şansı kaybedebilir. Birçok ülke sırada bekliyor.
3. Türkiye Armatür sektörü için bu etkilerin sonuçları nasıl olur?
Tehditler ve fırsatlar nelerdir?
Türk armatür sektörü bir süredir enerjisini ihracata yönlendirmiş durumda. Bizler bu süreçte ulaşabildiğimiz kadar çok müşteriye ulaşıp özellikle Çin’in ihracatından alabildiğimiz kadar pay almaya çalışacağız. Unutmamak lazım ki sektör birçok sanayi koluna malzeme veriyoruz. Bu durumda bizim kadar, tedarikçisi olduğumuz sektörlerin de bu çabayı gösteriyor olması önemli.
Bu süreçte bizi bekleyen bazı tehditler var. Bunlardan biri, ülkeler kendi ekonomilerini canlandırmak açısından ithalatlarını vergilendirip öncelikle kendi içlerindeki üretimi harekete geçirmeyi tercih edeceklerdir. Burada ülkeler arası yapılan ve yapılacak olan ticaret anlaşmalarının çok büyük önemi var. Bir diğer konu da herkesin üretimi düştüğü için ilk hareketlenmede arz fazla olacağından fiyat dengeleri normal sürece göre daha aşağıda seyredecektir. Bu nedenle fiyat politikalarının iyi analiz edilmesi gerekiyor.
Tedarik zincirlerinin kısalması ihtimaline katılıyor musunuz?
Tedarik zincirleri zaten maliyetler açısından bir süredir kısaltılmaya çalışılıyor. Her krizde olduğu gibi bu kriz de bu süreci hızlandıracaktır. Daha önceleri çok daha uzun sürede geliştirilen, yeni ve stoklu tutulan ürünler vardı. Son yıllarda yeni ürünü en hızlı şekilde çıkartabilen ve ihtiyaç kadar üretip devam edebilen firmalar kendilerini daha ileriye taşıyabildi. Üretimde ayar sürelerini kaybetmemek için stoklu üretim yapmaktan, ayar sürelerini minimuma indirerek sık ayar değiştiren üretimler yapmaya geçtik.
4.Şirket olarak bu değişim ve etkileşimlere karşı aldığınız önlemler ve faaliyetlerinizden bahsedebilir misiniz?
İş planlarınız nasıl etkilendi?
Biz şirket olarak bu süreçte stok devir hızlarımızı minimuma indirmeye çalıştık. Termin sürelerinde de öteleme olacağını varsayarak, müşterilerimizle görüşüp olabildiğince yeni üretimdense önceliği hazır olan yarı mamullere verip sevkiyatını sağladık.Bu dönemde özellikle Avrupa’da, çalışmak istediğimiz ama çalışmaya henüz başlamadığımız firmalarla hemen iletişime geçip daha önce bahsettiğim gibi başka ülkelerin tedariğinden pay almaya çalıştık ve bu konuda tahminimizden çok daha olumlu ve hızlı dönüşler aldık.
Pandemi sürecinin başında geriden gelen siparişlerimiz vardı. Bu süreçte onları yetiştirmeye çalıştık. Sektörden biraz farklı olarak satış anlamında bir sıkıntı yaşamadık. Uyum ve tedbirler anlamında üretim kapasitemizde düşüşler ve bu düşüşlerin olumsuz etkileri oldu ama hepsini yönetebildik. Geleceğe yönelik iş planlarımızda bir değişiklik yapmadık. Belirli aralıkla yaşadığımız krizler gibi algıladık ve yönettik. Şekli, içeriği farklı olmakla birlikte her krizin gelişimi, akışı benzerlik gösteriyor.
Bu sürecin orta ve uzun vadede nasıl evrileceğini düşünüyorsunuz ?
Bu süreçle beraber alışık olduğumuz ve tercih ettiğimiz iş yapış şekillerinin aslında değişebileceğini görmüş olduk. Mesela artık yurt dışında bir firmayla illa yerine gidip görüşmek yerine uzaktan da görüşebiliriz. Aslında yeni kuşakla oluşacak ve belki bir süre direnç gösterilecek bir süreci deneyimlemiş olduk. Farkettik ki hem finansal hem de zaman açısından daha pratik çözümler var.
Orta ve uzun vadede bu salgınla beraber oluşabilecek diğer salgınlara karşı da kullandığımız ürünlere ait teknolojiler değişecek. Daha temassız ürünler kullanılmaya başlanacak. Alışveriş ve görüşmeler başta olmak üzere birçok hareketimiz fiziki temastan uzak, elektronik ortamlarda gerçekleşecek. Aynı şekilde üretim teknolojileri daha hızlı ilerleyecek ve üreticiler fabrikalarında otomasyona daha da önem verecek.
Sağlık sektörüne yönelik, bu sürece hizmet edebilecek farklı ürün çalışmalarınız oldu mu?
Biz tamamen müşteri isteği doğrultusunda metal işleme sanayinde üretim yapan bir firmayız. Bundan dolayı müşterilerimizden bu doğrultuda bir istek olmadığından biz de bir çalışma yapmadık.
Tedarikçilerle ilişkilerinizde destekleyici farklı uygulamalarınız nelerdir?
Bizler de stok maliyetlerimizi düşürmek için ihtiyacımız olan süreye en yakın zamanda malzemeleri hep tedarik etmeye çalıştık ama bunun karşılığında da önümüzdeki 1-2 aylık süreçte ihtiyacımız olacak malzemeyi, günlerinde farklılıklar olmak şartı ile tedarikçilerimize bildirdik. Böylece onlar da iş planlarını buna göre uygulayabildiler.
5. Yan sanayi firmalarımız için tedbir önerileriniz ve beklentileriniz nelerdir?
Yerlileşme çalışmaları önceliklerden olabilir mi?
Armatür Derneği olarak ülkemizde üretilebilen bir ürünün ithalatına karşıyız. Bu konuda devletin mutlaka bazı önlemleri alması gerektiğini düşünüyoruz. Devletin yaptığı inşaatlarda, TOKİ gibi, ithal ürün yerine yerli ürün tercih edilmelidir. Bizler Avrupa’ya ihracat yapan üreticileriz. Avrupa bizden aldığı ürünlere marka değerlerini ekleyerek çok daha yüksek fiyatlara yine bize satıyor. Aslında kalite açısından hiçbir farkımız yok. Aksine yerli olmamız sebebiyle öncelikle tercih edilmemiz gerektiğini düşünüyorum.
Bunun dışında Covid-19 süresince yerli üretimi desteklemek açısından bazı ürünlerin ithalatına ek vergiler geldi. Bu gerçekten çok olumlu bir adımdı. Yalniz buradaki sıkıntı, GTİP numaralarına göre çok farklı ürünler aynı kod içine girebiliyor. Dolayısıyla bir üreticinin ürettiği bir ürünle aynı GTİP numarasına sahip ama üretilmeyen ve ithal edilen bir ürün olabiliyor. Bu durumda üreticiyi koruyalım derken aslında diğer taraftan başka üreticinin de girdi maliyetlerini arttırmış oluyor.
6. ARMATÜR Derneği’nin faaliyetleri ile ilgili değerlendirme ve görüşlerinizi alabilirsek seviniriz.
Armatür Derneği olarak nesillerdir sektörde olan ama bir araya gelememiş firmaları bir çatı altında topladık ve toplamaya da devam ediyoruz. Firmalar aynı problemlerle bireysel olarak savaşıp ufak adımlar atabiliyorken, şimdi dernek olarak çok daha net ve hızlı çözümlerle ilerleyebiliyoruz. Derneğimizde ihtiyaçlarımız doğrultusunda komiteler kurduk ve komiteler kendi konularında çalışmalar yürütüyor. Burada en önem verdiğimiz şey, sadece probleme işaret etmek değil, çözümleriyle beraber uygun bir yol bulmak.
Dernek olarak ortak alım görüşmeleri yapıp tüm üyelerimizin faydalanabileceği birçok üründe özel fiyatlar aldık. Sertifikalar ve Standartlar Komitemiz, TSE ve Gazmer’le olan diyalogları sıcak tutarak sektörümüzle alakalı gerek hazırlanacak standartlar için gerekse yürürlükte olan standartlar ve uygulamalara dair görüş alışverişinde bulunuyorlar. Eğitim ve Seminer Komitemiz tarafından CE ve G belgeleri ile alakalı İstanbul Sanayi Odası’nda eğitimler düzenlendi. Bunun dışında üyelerimizin farklı konularda uzmanlaşmalarını sağlamak adına kendi konusunda deneyimli ve bilgili eğitmenlerden eğitimler alıyoruz. İhracat Komitemizin çalışmaları doğrultusunda, bu yıl Ağustos ayında İDDMİB’in desteğiyle Güney Amerika’da Meksika, Arjantin, Kolombiya, ve Brezilya’ya sanal ticaret heyeti düzenleyeceğiz.
Armatür Derneği olarak, sektörümüzü tanıtabilmek, büyütebilmek, ve sorunları çözebilmek için büyük bir enerji ve memnuniyet ile çalışıyoruz.