Sır Çekvalf Genel Müdürü Cihan İRAY ile Röportaj

1. Bizlere SIRÇEKVALF hakkında bilgi verir misiniz?

SIR CEKVALF VE YANGIN SÖN. MALZ. MADENİ EŞYA İMALAT PAZ. SAN. VE TİC. LTD. ŞİRKETİ 1984 yılında kurulmuştur. Firmamız pirinç hammaddeden, doğalgaz tesisatı, yangın söndürme tesisatı, su tesisatı, güneş enerji sistemleri ve tarımsal sulama alanlarındaki her türlü valf ve ek parçaları imal etmektedir.

Bu sürdürülebilir büyüme, ciddi bir çalışma ve özveri gerektirse de, birbirimize güvenerek, omuz omuza, doğruluktan ayrılmayarak, başarılı olacağımızı kendimize ve tüm sektöre yüzlerce kez kanıtlama şansını yakalayabilmenin gururunu taşıyoruz.

Bu yolculukta kurmuş olduğumuz SIRAY marka değerini koruyarak tüm dünyadaki paydaşlarımıza kalitemizi tanıtmaya devam ediyoruz.

2. Firmanızın öne çıkan ürünleri nelerdir?

Kuruluşumuza öncülük eden çekvalf ürününden söz edebiliriz.

Türkiye’de çekvalf ürününde TSE belgesi olan ilk firma olmanın gururunu yaşamaktayız. Çekvalf ürününün dışında önde gelen diğer ürünlerimiz ise; küresel vanalar, yangın vanaları, yangın rekorları ve klapelerdir.

3. Özellikle üzerinde durduğunuz ve beklenti içinde olduğunuz bir AR-GE çalışmanız ya da ürününüz mevcut mudur?

AR-GE çalışmasını yürüttüğümüz bir değil, iki ürünümüz vardır.

Birincisi batarya-musluk grubundan, ikincisi yangın söndürme grubundandır.

4. Uluslararası markalaşma çalışmalarınız ve bir Türk markası olarak ön plana çıktığınız ülkeler var mıdır?

Ön plana çıktığımız ülkeler Azerbaycan ve Özbekistan’dır.

Pandemi süreci geçip gittikten sonra uluslararası fuarlarda katılımcı olarak bulunup, uluslararası markalaşmaya önem göstereceğiz.

5. Sektörümüzün 2020 yılı içindeki durumu hakkındaki yorumlarınız nelerdir?

Emtia fiyatlarının aşırı yükseliş göstermesine rağmen, pandemi sürecinde sektörel olarak Türkiye’nin şanslı ülkeler arasında olduğunu düşünüyorum. Pandeminin getirmiş olduğu kısıtlamalardan az da olsa nasibini almış olsak da, genel olarak faaliyetlerimizi sürdürmemizin, bizi ülke olarak artıya geçirdiğini düşünüyorum.

6. Covid-19’un sektörümüze etkilerini, dünya ve Avrupa için kısa ve orta vadede nasıl yorumluyorsunuz? Salgın sonrasına ilişkin beklentileriniz nelerdir?

Asıl işimiz bundan sonra başlıyor. Kendimizi acil durumlarda başvurulacak ülke olarak değil, kalıcı bir değer olarak, aranan kalite olarak konumlamalıyız.
Pazarda yerimizi sabitlemeli ve genişletmeliyiz.

7. Firmanız içinde Covid-19 virüsüne karşı nasıl bir yol haritası izlediniz?

Şirketimiz olarak içinde bulunduğumuz pandemi dönemini son derece ciddiye alarak, bir çalışma ortamı oluşturmayı kendimize görev edindik. Bilginin öncelikli değerinin farkında olarak personellerimizi, çalıştığımız firmaları ve çevremizde bulunan vatandaşları bilinçlendirmeye yönelik eğitimler düzenleyip, uyarıcı levhalarla bilgiyi paylaşmayı hedefledik. Firmamız olarak, Covid-19 kapsamında gereken materyalleri personellerimize ve çevremize temin ettik. Tabiki de sosyal mesafenin ve uygun çalışma alanı oluşturmanın önemini de unutmadık. Bu süreçte uyulması gereken kurallara son derece ciddi bir şekilde uyarak, çalışmalarımızı aktif bir şekilde sürdürmeye devam etmekteyiz.

8. 2021 yılında dünyayı ve Türkiye’yi neler bekliyor? Firmanız ve sektörümüz adına hedef ve beklentileriniz nelerdir?

İnanın bunu artık kimse öngöremiyor. Bize düşen daima mantık çerçevesi içerisinde oluşacak iyimser yaklaşım. Tabii ki bununla birlikte, kaliteli ve seri üretim hedefimizi ile gerçekleştirmek adına, makineleşmemiz gerektiğini de belirtmeliyim. Özellikle alanımızda otomasyona ağırlık vermemiz gerektiğini düşünmekteyim

9. ARMATÜR Derneği’nin üyelerinden biri olarak, dernek çatısı altında olmanın firmanıza nasıl katkıları olacağını değerlendiriyorsunuz? Sektörünüz ile hangi konuların ön plana taşınmasını arzu edersiniz?

ARMATÜR Derneği olarak biz, kısa sürede büyüyen bir aile olduk. Umuyorum ki böyle de devam edecek. ”Firmamıza nasıl katkı sağlayacak?’’ sorusuyla birlikte gelen düşünce yapısı yerine ”Firmalarımıza nasıl katkı sağlayacak?’’ sorusunun getirdiği aitlik, bütünlük düşünce yapısını benimsersek, derneğimizin de kuruluş gayesini yakalamış oluruz. Bu dinamiği yakaladığımız derneğimiz sayesinde sesimizin daha çok duyulacağına inanıyorum.

Birlikten kuvvet doğar vazgeçmeyelim, üşenmeyelim, ertelemeyelim. Mottomuz bunlar olduğu sürece başarı kaçınılmazdır!